Askerlik dışında birbirlerinden hiç ayrılmayan amca çocukları Hüseyin ve Hasan Hilaloğlu, Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki çifte bombalı saldırıya da birlikte yakalandı.
Patlamada yaralanan iki genç, iyeleşmelerinin ardından birlikte düğün yapmayı planlıyor. Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 15 gün arayla dünyaya gelen amca çocukları Hüseyin ve Hasan Hilaloğlu, hayatları boyunca birbirlerinin ayrılmadı. Aileleri İstanbul'a göç ettikten sonra aynı okullarda okuyan kuzenler, askere de aynı gün gitti. Askerliği bitirip 6 ay önce İstanbul'a dönen iki genç, birlikte kuaför salonu açtı. Hüseyin bir süre önce Merve Karadeniz'le, Hasan ise Dilek Yılmaz ile nişanlandı. 11 Mayıs akşamı saat 19.00'da ise Hüseyin ve Merve'nin düğünleri vardı. Merve'yi kuaföre bıraktıktan sonra motosiklete binen iki genç, bir kaç saniye sonra şiddetli patlamalarda sarsıldı. Korkunç saldırıda yaralanan her iki gencin tedavileri İstanbul'daki Liv Hospital'de devam ediyor.Patlamalarda sol gözünü kaybeden Mehmet Hüseyin Hilaloğlu, "Her şey hazırlanmıştı 11 Mayısta sözde düğünümüzü yapacaktık. Sabah gelini aldık kuaföre gittik kuaför de toka istediler tokaları getirdik. Kuaförden ayrıldı. Motorsiklete bindik 1 kaç dakika sonra ilerledik motoru Hüseyin kullanıyordu. Sadece 'tın' diye bir ses geldi her taraf karardı. Ben motorun patladığını zannettim ilk. Sonra seslerden bombanın olduğunu anladım. Çok kötü talihsiz bir gündü. Buna da şükür diyoruz bizden geride olanların durumu hayatını kaybedenleri düşününce ve biz bombaya daha yakınız ama şükürler olsun yaşıyoruz. Allah'a şükürler olsun gözümüzü kaybetmiş olabiliriz ama hayatta olduğumuz için gerçekten şükür ediyoruz. Kabullenmek zor. Bir anda hayatımız değişti. Ne hayaller kurmuştuk ne planlar yapmıştık" diye konuştu.
Mehmet Hüseyin Hilaloğlu'nun nişanlısı Merve Karadeniz ise, "En güzel günümüz berbat oldu. Yinede Allah'a çok şükür ediyorum yanımda şu an. Patlama oldu kuaförün camları da kırıldı. Çıktım koştum ikisi de yerde yatıyordu. Kanlar içerisinde idiler kalkmaya çalışıyorlardı. Ambulans geldi ambulansa bindirdik. Daha sonra hastanede gördüm kendisini" şeklinde konuştu.
Söze giren Hasan, " Çok yakın zamanda yine aynı yerde Reyhanlı'da açık hava da düğünümüzü yapacağız. Ben damatlığımı giyeceğim o da gelinliğini giyecek düğünümüzü yapacağız. Devlet büyüklerinin yanımızda olması biz kuvvet verecektir. Onlarda gelsin, onları da düğünümüze davet ediyoruz. Bize çok büyük bir moral ve destek olacaktır" dedi.
Hain saldırıda iki gözünden yaralanan ve sol elinde işaret parmağını kaybeden Hasan Hilaloğlu ise, "Sivil bir araç ile beni hastaneye götürdüler. Hastanede ben ölüyorum bana müdahale edin dedim. Seni bir şeyin yok bekle dediler. İlk başta sesim çıkıyordu konuşuyordum. Benim bir şeyim olmadığını zannettiler her halde. Beni yeniden sedyeye yatırdılar iyice güçsüzleştim. Sağ olsun Dilek buldu beni kendi imkânlarımız ile Antakya'daki başka bir hastaneye götürdüler" ifadelerini kullandı.Haberi alır almaz hastaneye koşan ve nişanlısını kolundaki saatinden tanıdığını söyleyen Dilek Yılmaz da, "Gittiğimizde sedyede yatıyordu. Bir pantolondan birde saatinden tanıya bildik. Kötü bir halde idi baktılar ve Antakya'ya sevk ettiler" dedi. İyileştiği takdirde Hüseyin ile beraber düğün yapacakları müjdesini veren Hasan Hilaloğlu, "Eğer tedavi süreci iyi giderse Hüseyin'e yetişirsem eğer beraber düğünümüzü yaparız" şeklinde konuştu.
Olayın ardından sevk edildiği hastanede Hasan ve Hüseyin Hilaloğlu'na müdahaleyi yapan Liv Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Kapran ise şunları söyledi; "Mehmet Hüseyin'in, sol gözü hiç görmedi. Görecek durumda değildi. Çok şiddetli bir yaralanması vardı. Sağ gözünde de patlama sonrası yabancı cisimler gözün dış tarafına zarar vermişti. Onları temizledik ilaç tedavisi ile gözü günden güne düzeliyor.
Bugün yaptığımız muayenede yüzde 60 gördüğünü tespit ettik. Bu görme ile hayatını devam ettirebilir her şeyi yapabilir. İleride daha iyi göreceğine inanıyorum. Fakat kaza sonrası yaralamalarda daha sonrada problemler çıkabilir bu yüzden ömür boyu takip edeceğiz." Hasan'ın gözünde ise yırtıkların ve kanamanın olduğunu belirten Kapran, "Yaklaşık dört buçuk saat süren bir ameliyatla cisimleri gözünden çıkardık. Bu gün 10. Gün, yaptığım son muayede de harfleri görmeye başladığını gördük. Bu gün yüzde onluk bir görmeye ulaştık ileride daha iyi göreceğini düşünüyorum" dedi.