Retinal ven dal tıkanıklığı (RVDT), retinadaki küçük venlerin tıkanmasıdır (retinada ana vende tıkanma olduğunda buna Santral Retinal Ven Tıkanıklığı adı verilir).
RVDT sıklıkla, ateroskleroz (arterlerin sertleşmesi) ile kalınlaşan retinal arterlerin, retinal veni çaprazlaması ve üzerinde baskı uygulaması ile meydana gelir. Ven tıkandığında, göz içindeki sinir hücreleri ölebilir.
RVDT’nin en sık görülen semptomu görme kaybı ve gözün bir kısmında veya hepsinde bulanık görmedir. Görme kaybı ya da bulanık görme ağrısızdır ve aniden oluşabilir ya da birkaç saat veya gün içinde kötüleşebilir. Bazen ani ve tam görme kaybı oluşabilir. RVDT hemen hemen her zaman sadece tek gözde görülür.
Ek olarak, diyabeti olan kişiler yüksek RVDT riski altındadır. RVDT’su olan kişilerin yaklaşık yüzde 10 ila 12’sinde glokom da görülmektedir. Aterosklerozu (arterlerin sertleşmesi) olan hastaların RVDT geliştirme riskleri daha yüksektir.
Koroner arter hastalığının engellenmesinde kullanılan aşağıdaki önlemler RVDT riskini de azaltabilir:
Retinadaki hasar bulgularını tam olarak muayene edebilmek amacıyla göz bebeğini büyüten bir damla ile gözbebekleri büyütülür. Ayrıca şu testler de uygulanır:
Floresein anjiyografi: Koldaki bir vene düşük bir miktarda sarı boya (floresein) enjekte edildikten sonra retinanın bir dizi fotoğrafını çekmek için özel bir kameranın kullanıldığı tanısal bir işlemdir. Retinal damarlarda dolaşan floresein boyanın fotoğrafları, kaç kan damarının tıkandığını gösterir.
Ek olarak, kan şekeri ve kolesterol düzeyi ölçümleri yapılabilir. RVDT’si olan 40 yaşın altındaki kişilere, pıhtılaşma veya kan yoğunlaşması ile ilgili sorunlara yönelik testler uygulanabilir.
Tıkanıklığa neyin neden olduğunu bulmak tedavinin birinci basamağıdır. Uzman Göz doktorunuz, tanı konulmasını takiben bir gözlem süresi önerebilir. RVDT seyri sırasında, hastaların çoğunda santral makular alanda şişme görülebilir. Makula ödemi adı verilen bu şişme, bir yıldan uzun sürebilir.
Fokal lazer tedavisi, makuladaki şişmeyi azaltmak için sıklıkla kullanılır. Bu tip lazer cerrahisi ile makula etrafındaki sıvı sızıntısı görülen bölgelere lazer ile birçok ufak yanıklar uygulanır. Tedavinin başlıca hedefi, sızıntı yapmak suretiyle makulanın normal fonksiyonuna müdahele eden kan damarlarının kapatılmasıyla görmenin stabilize edilmesidir. Ayrıca anti-VEGF ilaçların göze enjeksiyonu yoluyla tedavi uygulanabilir. Uzun süreli etki gösteren steroidler de makula ödeminin tedavisi için kullanılabilir.